Tamamen doğal yöntemlerle ve uygulama alanı çok geniş olmasından dolayı akupunkturun kalıcı ve aşırı zarar verici bir yan etkisi bulunmamaktadır. Dışarıdan herhangi bir ilaç veya benzeri kimyasal maddelerin vücuda girişi de yoktur. Bundan dolayı da hemen herkese uygulanabilmektedir. Yani bu sorunun cevabını rahatlıkla evet diye sonuçlandırabiliriz. Ama akupunkturun herkese uygulanmasıyla birlikte herkese uygulanamaya gerek var mıdır, bunu da bilmek gerekir. Çoğunlukla hastalara iyi gelmesinden ziyade bir kısım hasta tedavilerinden akupunkturun beklenilen etkisi kendini göstermez. Bunu tedavinin ilerleyen seanslarında görebiliriz. Böyle durumlarda tedaviyi bitirmek en doğrusu olacaktır.
Akupunktur amansız hastalıklara tedavisi mümkün olmayan ve aşırı ileri dönemine girmiş rahatsızlıklarda da uygulanmaz. Bunun temel sebebi ise asıl değil yardımcı bir tedavi yöntemi olan bu geleneksel yöntemin sonuç vermeyecek olmasıdır. Akupunkturun yardımcı bir tedavi olduğunu unutmamak gerekir. Biraz daha detaylara inecek olursak deri hassasiyeti üst düzeyde olan, kanserli hastalara, kan akışından dolayı sorun yaşayacak hastalara iğneli akupunktur tedavisi yapılması sakıncalıdır. İğne tedavisi yerine özellikle lazerli akupunktur tedavisi uygun görülmektedir. Bunun haricinde çocuk hastalara ve iğne ile arası iyi olmayan hastalarda daha çok lazerli tedavi yapılmaktadır. Bu lazerli tedavi ile akupunkturun az olan yan etkilerinden birisi, iğne korkusu da aşılmış olur.
Akupunktur çocuk sağlığına zarar vermediği için çocuklara da uygulanabilir. Ancak çocuk hastalara uygulanan yöntem iğne tedavisi de olabilir diğer tedavi yöntemleri de olabilir. Bu, çocukların iğneden korkma ve buna karşı dayanıklı olma durumlarına göre değişiklik göstermektedir.
Akupunktur tedavi yönteminin kapsamı son yıllarda değiştiğini belirtebiliriz. Özellikle son yıllarda ortaya ve yeni bir eğilim olan, hayvanları alternatif tıp yöntemleri ile tedavi etme yelpazesine akupunktur da eklendi. Son yıllarda yapılan çalışmaların ardından New Yorklu veteriner hekim Beverly Cappel-King köpekleri, kedileri, tavşanları ve atları da bu yöntemle tedavi ettiklerini açıklamıştır. Yaklaşık 5000 yıllık bir geçmişe sahip olan, birçok hastalığa uygulanabilen bu geleneksel tedavi yöntemi, artık veteriner hekimlerin bile başvurduğu bir yol olmuştur ve herkese uygulanabilir mi sorusunun kapsamını genişletmiştir.
