Astım şikayetleri gösteren bir hasta ilk olarak tedavi amaçlı gelmiş ise, önce gerekli tüm tahlil, test ve tetkiklerin yapılarak o hasta için en uygun tedavi programının hazırlanması gerekmektedir. Astım şüphesi olan bir hastaya başlıca; kan, idrar tahlilleri, akciğer röntgen filmi, akciğer tomografisi, nefes ölçüm testleri diğer adıyla spirometrik test yapılarak doğru tanının koyulması sağlanır. Bu hasta eğer sadece astım tanısı taşıyorsa, diğer akciğer rahatsızlıkları kendisinde bulunmuyorsa akupunktur tedavisi uygulanmaya başlanabilir.
Hem kulak hem de vücut akupunkturu uygulanmasına müsait olan bu hastalara ilk önce kulak bölgesinde bulunan her doku ve organ sistemlerinin haberleşme merkezleri bulunan akupunktur noktalarının elektriksel potansiyelleri ölçülerek bu tedaviye vücudun hangi derece cevap vereceği ön görülür. Bu aşamada çıkan haritaya göre de noktanın negatif ya da pozitif çıkan durumuna uygun olarak altın veya gümüş iğneler kullanılır.
Hastada bulunan şikayetlerin gözlenmesi ve hastalık aşamalarının incelenmesi devam ederken tedavi süresi de değişiklik gösterebilmektedir. Her oturumda ortalama olarak 9’ar seanstan oluşan 3 aşamada toplam 27 seans olarak planlanan tedavi planlanmaktadır. 9 seanstan oluşan bir oturum sonrasında bir aylık bir süre ara verilir ve vücudun dengesini sağlaması beklenir. Akupunkturun her hastalıkta olduğu gibi astım hastalığı tedavisinde de öncelik amacı vücudun kendi yapısında var olan iyileştirici maddelerinin aktif edilmesiyle vücudun kendini tedavi etme süreci güçlenir ve hızlanır.
Önemli olan husus akupunktur tedavisi amaçlanan astım hastasının, başka herhangi bir akciğer rahatsızlığının olmamasıdır. Bu tür durumlarda tedavinin sonucundaki kesin sonuç %98’lik başarıdır. Geriye kalan %2’lik bölümde ise akupunktur tedavisiyle hastanın nefes alıp vermesi rahatlıyor ve olası krizlerin hem şiddeti hem de süresi minimuma indirgeniyor.
Pediatrik akupunkturda ise genellikle lazer tedavisi tercih edilmektedir. İlaçsız ve tamamen yan etkisiz olduğu için bilhassa çocukların astım hastalıklarında öncelikle akupunkturun tercih edilmesi gerekmektedir. Çocuklarda uygulanan akupunktur tedavilerinin yetişkinlere oranla hem tedavileri daha hafif hem de seansları daha az olarak iyileşme gösterdiği bilinmektedir.