Akupunktur tedavi yöntemi 5000 yıllık tecrübesiyle Çin’den yayılarak, 1979 yılında Dünya Sağlık Teşkilatı’nın
büyük araştırmalar sonucunda yayınladığı Akupunkturla Tedavi Edilen Hastalıklar resmi listesinde çoğu hastalığa yer verdiği gibi, astım tedavisi sonucunda da kesin kanıtlar ortaya koymuştur.
Kanıtlanmış en kusursuz alternatif tedavi yöntemi olan akupunktur, astım hastalarının durumlarına göre programlanan ve sayısı değişen seanslarla uygulanmaktadır. Astım hastalarının akupunkturu tercih ederek başladıkları tedavi programlarında öncelikle daha sık tekrarlanan seanslar halinde gelişen, sonrasında ise yine hastanın durumuna göre seyrekleşen ve haftada bir olarak tedaviye devam edilmektedir. Genellikle astım hastalarında ortalama bir seyirde devam edilmesi düşünüldüğünde 15 ile 20 seans sonucunda kesin neticeler alınmaktadır. Tamamlanan akupunkturla astım tedavisinin ardından hastanın tek şikayeti olan nefes darlığı ortadan kalkar ve oluşan krizlerin şiddetinin oldukça azalmasıyla birlikte sayısı da 3 aydan 6 aya dek ertelenebilir.
Pediatrik akupunktur tedavilerinde ise hastalara iğneyle tedavi değil lazerle tedavi uygulanmaktadır. Astım hastası çocukların tedavileri elde edilen kısa süreli ve başarılı 8-10 seanstan sonra kesin sonuçlara ulaşılmaktadır. Çocuk hastaların önceden steroid ilaçlar kullanmamış olması uygulanacak tedavinin başarısını olumlu yönde etkilemektedir. Akupunkturun astım hastalarındaki tedavi programında vücudun tamamen kendisinin salgıladığı steroidi aktif hale getirilmekte ve dışarıdan verilen steroidin bilhassa çocukların gelişiminde olumsuz rol oynadığı için bu tekniğin uygulandığı tedavi yöntemleri kesinlikle tavsiye edilmemektedir.
Akupunktur tedavi yönteminin astım hastalarında nasıl bu denli başarılı sonuçlar verdiği uzmanlar tarafından araştırılmış ve sonucunda bu tedavinin hastanın vücudunda bulunan immün sistemini güçlendirerek direncini arttırdığını ve de enfeksiyona olan meyilini azalttığı kanısına varılmıştır. Azalan enfeksiyon riskiyle doğru orantılı olarak geçirilen kriz sayısı da oldukça azalmaktadır. Astım hastalarının alerjik reaksiyonlarında en önemli rolü üstlenen İmmünoglobülin-E’nin akupunktur tedavisi sonunda ciddi bir azalma gösterdiği, örnek olarak 500 üniteden 100 üniteye düştüğü gözlemlenmiştir.
Astım hastalarının emosyenel durumları da akupunktur tedavisi ile kontrol altına alınmakta, hastalık esnasında yaşanan stres ve sıkıntıların azalmasıyla da tedavi gereken olumlu cevabı verebilmekte ve istenen sonuca ulaşılmaktadır.