Midemiz hem kendi başına oluşabilecek farklı faktörülerin etkisiyle, hem de başka hastalıklarla dolaylı yoldan, alınan ilaçların yan etkileriyle de rahatsızlık gösterebilmektedir. Bu rahatsızlıklardan en yaygın olarak karşılaşılanı ise gastrittir. Saydığımız faktörlerin etkisiyle midemizde bulunan mukozada iltihaplanmış hücreler birikir ve midenin iç yüzü tamamen iltihapla kaplanır. Bu aşamada oluşan rahatsızlığa gastrit, bu rahatsızlığın daha da ileri boyutlara taşınmasıyla oluşabilecek hastalığa ise ülser adı verilmektedir.
Gastrit diye adlandırılan bu rahatsızlığın önemli boyuttaki kısmı bakteri kökenli hücrelerden ortaya çıkmaktadır. Gastrit rahatsızlığının ortaya çıkmasını tetikleyebilecek bazı durumlar; ağır, dengesiz, karışık yemekler, aşırı hamur işi, çok baharatlı yiyecekler, sürekli ilaç kullanma, sık gripler, safra kesesi, pankreas hastalıkları, hareketsiz yaşam, aşırı siyah çay, sigara, alkol, kahve tüketimi etkenleri çok fazla tehlike yaratmaktadır. Mide rahatsızlıklarının ortaya çıkmasında stres ve sıkıntıdan kaynaklı psikolojik problemlerin etkisi de büyüktür.
Gastrit mide rahatsızlığının iki türü vardır. Bunlar; akut gastrit ve kronik gastrittir. Bu iki türünde kendine özgü şikayetleri bulunmaktadır. Akut gastrit durumda ortaya çıkan şikayetler; karında ağrı, gaz, geğirme, yanma, ekşime, bulantı şikayetleri olurken, kronik gastrit durumunda ise daha çok şişkinlik, doygunluk hissi, bulantı, iştahsızlık, ağızda kötü tat belirtileri ortaya çıkmaktadır.
Gastrit şikayetlerinin ortaya çıkmasıyla önce bu hastalığın asıl nedeninin endoskopi tekniği kullanılarak kesin teşhisi konulup tedavi edilmesi gerekmektedir. Gastrit rahatsızlığında akupunktur tedavisi en iyi sonuç gösteren yöntemdir. Detaylı bir anamnez tetkiği alındıktan sonra endoskopi ve diğer yapılan testlerde incelendikten sonra akupunktur tedavisine başlanabilir. Kulak akupunkturuyla başlayan tedavi esnasında mide girişi, mide çıkışı, noktaları, safra kesesi, pankreas noktaları, psişik noktalar gibi noktalar akupunkturla tedavi edilir.
El akupunkturunun uygun görülmesi durumunda ise midenin el üzerinde bulunan yansıma alanlarına özel masajlar yapılmaktadır. İhtiyaç duyulursa eğer ayak sujok ve refleksoloji noktalarına da özel masajlar uygulanabilir. Ortalama bir hastanın durumuna göre toplamda 15 seansta bu hastalığın tedavisi gerçekleşmiş olur. Aynı tedavinin reflü ve ülser hastalarına da uygulanabildiği, iyi sonuçlar verdiği bilinmektedir.