Tüm dünyada uzmanlar tarafından bilinen bir gerçek vardır ki bu da; eğer hastada bir rahatsızlık söz konusu olmuşsa, muhakkak bir sebebi vardır. Tüm hastalıklar için öncelikli olan bu kural gözden kaçırılmamalı ve rahatsızlık her neyse onun asıl sebebi araştırılıp bulunmalıdır. İnsanın biyolojik sistemi bir çark gibidir. Herhangi bir organizma arıza gösterdiğinde bundan dolayı tüm vücut etkilenecektir.
Meniere hastalığı, 1861 yılında Dr.Prosper Meniere tarafından ilk defa fark edildiği için onun ismiyle anılan, iç kulakta meydana gelen bir rahatsızlıktan dolayı ataklar halinde seyreden ve genellikle seyreden baş dönmesi, kulak çınlaması, işitme kaybına gibi şikayetlerle anlaşılabilen bir rahatsızlıktır. İç kulakta bulunan ve insan vücudunun dengesini sağlamasında görevli olan özel bir sıvının yüksek basınca ulaşması sonucunda ortaya çıktığı düşünülen bu hastalığın sebebi ise kesin olarak bilinmemektedir.
Meniere hastalığı, ataklar halinde seyreden bir rahatsızlık olmakla birlikte, bu ataklar her bünyede farklı şekilde meydana gelmektedir. En sık görülen belirtileri ve şikayetleri baş dönmesi, aşırı kulak çınlaması, işitme kaybı, soğuk terlemeler, mide bulantısı ve kusmayla sonuçlanan ataklarda mevcuttur.
Bu hastalığın genetik olarak aileden bireylere geçmesi muhtemek gözükmektedir. Alerjik sistemin ya da immunolojik zayıflığın tetiklediği düşünülen bu hastalığın en derin kaynağına inmeden hiç bir tedavi şekli uygulanmamalıdır. Tedavi şekilleriyle alakalı en başarılı sonuçların alındığı yöntem ise akupunktur tedavisidir.
Hastalar üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda varılan bu kanı, diğer tedavi yöntemlerine kıyasla akupunkturun çok daha üstün başarılar gerçekleştirdiğini göstermektedir. Meniere hastalığında bu atakların akupunktur tedavisi sayesinde tamamen kaybolduğu, bazı zamanlarda ise atak sayılarının ve şiddetinin minimum indrildiği gözlenmektedir. Hastalığın zeminini oluşturan tüm sebeplerle alakası akupunktur etkisi kullanılabildiği için Meniere hastalığının tedavisine daha bütüncül olarak yaklaşabilen başka bir yöntem yoktur.
Çünkü akupunktur; bağışıklık sistemini dengeler, ödem çözücü özelliği vardır. Kulak içinde oluşan ödem sebebiyle meydana gelecek denge kaybını ortadan kaldırır. Uykusuzluk, halsizlik, stres gibi durumları ortadan kaldırırarak, beyin oksijenlenmesini arttırarak beynin vucudun tüm organ ve dokularına doğru komutlar vermesini sağlar.