AKUPUNKTUR ÖNCESİ VE SONRASI

Akupunktur Uzakdoğu tedavi uygulaması olup, son yıllarda tüm dünya genelinde ilgi gören tedavi şekillerinden birisidir. Vücutta belirli noktalara özel hazırlanmış olan iğnelerin batırılması ile bu noktaların uyarılması ve beyne sinyaller gönderilerek rahatlatıcı enzimlerin salgılanması tekniğine bağlı olan akupunktur, birçok hastalık alanında başarılı sonuçlara sahne olmaktadır. Akupunktur tedavisi gören hastalar öncesi ve sonrası olarak hayatlarını iki kısma ayırmaktadırlar.

Akupunkturun en önemli etkisi olarak beyinde serotonin ve endorfin enzimlerinin üretimini hızlandırdığı ifade edilmektedir. Bu iki enzimin insanı rahatlatıcı ve sakinleştirici özelliğinin bulunuyor olması, hastanın ağrı hissinin daha az yaşamasını ve acıya kullanılabilirliği arttırdığı bilinmektedir. Ayrıca uygulanan bölgenin kesiştiği meridyen noktasındaki sorunlu bölgede oluşan kasılmalar ve gerilmeler, bölgede daha fazla oksijen depolanmasına yardımcı olmaktadır. Bu durumda hasarlı bölgedeki dokuların onarımı daha hızlı bir biçimde gerçekleşmekte olup, hastanın biran önce iyileşmesinde etkili rol oynamaktadır. Örneğin bir migren hastasını ele alacak olursak, atakların ne kadar sıkıntılı ve ne kadar ağrılı geçtiği bilinmektedir. migren atakları esnasında hasta kendisini toplumdan soyutlamakta ve dünya ile ilişiğini kesebilmektedir.  Migren hastası akupunktur seansı uygulanmaya başlandığı zaman, 4 ya da 5. seanstan sonra migren ağrılarının şekil değiştirdiği, katlanılabildiğinin arttığı ve iki atağın arasındaki mesafenin uzadığı fark edilmektedir. Hastada uygulanan işlemler esnasında uyarılan sinir uçları hastanın stresini ve gerginliğini aldığı gibi, yaşanılan ağrı hissine olan dayanıklılığını artırmaktadır. Hasta seans başlarında yaşadığı ataklarda aldığı güçlü kimyasal ilaçlara ihtiyaç duymadan atakları geçirebilmekte, 72 saati bulan atak süresinin 4 ile 10 saat arasında değişmesi sebebi ile daha rahat geçirildiği gözlemlenmektedir. Hasta akupunktur öncesi ile sonrası arasındaki farkı bu ataklar esnasında anlayabilmekte, en önemlisi ilaç kullanımı zaman içinde bittiği için yaşam kalitesinde yükseliş yaşayabilmektedir.

Akupunktur uygulamaları sadece migren ile sınırlı değildir. Günümüzde kısırlıktan bağımlılık tedavilerine kadar her türlü hastalığın tedavisinde bu yöntemden yararlanılmaktadır. Özellikle ağrılı hastalıkların tedavilerinde yüksek başarı oranı, bu alanda çalışma yapan bilim adamlarının bile gözünden kaçmamaktadır.

 
 

Diğer Akupunktur Yazıları

 
 

Yazıyı Paylaşın



 
 
 
 

Yorum Yazın

Zorunlu

Zorunlu

İsteğe Bağlı