Kekemelik bir tür konuşma bozukluğudur. Yanlış konuşma alışkanlığı olarak da tabir edilen kekemelik de bazı kelimeler tam çıkmamakta ve konuşmanın akıcılığı tamamen bilinçsiz bir şekilde bozulmaktadır. Heyecan, stresli olma, baskı altında hissetme, sinirlilik, yeni bir ortama girme ya da yeni kişilerle tanışma anında, toplum karşısında konuşurken kekeme konuşma durumuyla karşı karşıya kalınabilmektedir. Küçük yaşlarda karşı karşıya kalınan bu durum aynı zamanda yetişkinlik dönemlerinde de karşılaşılan bir durum olarak bilinmektedir. Kişiler 2- 5 yaş ya da 3- 7 yaş dönemlerinde sıklıkla bu konuşma aksaklığı ile karşı karşıya kalabilirler. Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülen bu durum tam konuşma döneminde de karşılaşılabilir. Kimileri kekemelik olmasa bile konuşmadaki öğrenim yavaşlığını kekemelik olarak adlandırabilmektedir.
Kekemelik beyin dalgalarından gelen bir iletim bozukluğu olarak da kabul edilebilmektedir. Solunum bozukluğu ya da nefesi doğru kullanamama, bir kişiden ya da nesneden şiddetli korkma, baskı ve stresi üstünde hissetme, kontrolcü bir çevrede yetişiyor olma gibi nedenler kekemelik durumunun sergilenme sebepleri arasındadır. Kekemelik asla bir zeka geriliği değildir ve sadece çocuklarda görülebilen bir durum değildir. Zaman zaman yetişkinlerin kekelik oluşturan durumlara maruz kalma durumu da kekemeliğe sebep olabilmektedir. Kekemelik fark edilmesi de farklı tepkileri beraberinde getirebiliyor. Çocuk kekemeliği fark ettiği zaman bacağı yere vurma, vücudu öne atma ya da göz kırpma gibi tepkiler verebiliyor.
Yetişkinlerde görülebilen kekemelik sorunu da gelişimsel gerilik olarak değil de nörolojik olarak kabul edilir. Rekabet ve cezanın yüksek düzeyde olduğu aile ve toplum yapısında toplumun birçoğunda görülebilen bir durumdur kekemelik. Tedavi aşamasında uzman kontrolünde terapi ile ya da son senelerde sık tercih edilen hacamat tedavisi tercihi ile bu sağlık sorununu üstesinden gelebilirsiniz. Genel anlamda çocukların risk altında olduğu bu sorunda hacamat tedavi uygulaması etkili sonuç alımını hızlandırabilmektedir. Vücuttan çıkacak olan kirli kan ile beyin fonksiyonları üzerinde olumlu sonuç alımını destekleyici yönde ilerleme kaydedilebilecektir. Kafa no0ktasına uygulanana hacamat tedavisinde bu bölgeden çıakrılan zararlı toksinler ile beynin yeni doğmuş gibi işlevselliğini doğru bir şekilde yerine getirdiği gerçeği bir çok hasta üzerinde kanıtlanmıştır.